DİĞER
“Piketty bu kitabında eşitsizliğin değil, eşitliğin tarihini anlatmak istediğini, çünkü nihayetinde çağdaş toplumların kapitalizme rağmen eşitlik yönünde evrildiğine inandığını söylüyor. Kuşkusuz, büyük çatışmalara, mücadelelere sahne olan, zikzaklar çizen bir evrim süreci bu. Şüphesiz, belirli bir iyimserliği öngörmesine rağmen, hiç kimseyi rahat ettirecek, hele rehavete sokacak bir tablo söz konusu değil.”
“Erdal Alova’nın ‘birinci çoğulu’ sadece gramatik bir kategoriye değil, aynı zamanda bu ‘biz’in içsel çoğulluğuna, düzleştirilmezliğine işaret ediyor. Destanın ve Sosyalist Gerçekçiliğin farklılaşmamış ‘halk’ (veya ‘sınıf’) düşüncesiyle Negri ve Hardt’ın ‘çokluk’u arasında bir yerde duruyor bu çoğulluk, ikincisine daha yakın."
"Murakami okurları onun motif ustalığını çok iyi bilirler. Konuları çok benzersiz olduğunda bile yakın motifler kullanır; bu adeta onun yazınsal imzasıdır. Örneğin öykü içinde farklı karakterlerin benzerlikleri ya da öykünün başında anlatılan bir zaman dilimine dönüş gibi teknikleri yazar, temasını daha belirgin kılmak için kullanabilir."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Kurban yerine vampirin kendisiyle özdeşleşen Rice, bu yaklaşımıyla vampir geleneğini tersyüz etmiş ve gotik edebiyatı sonsuza dek değiştirmişti. 'Korku' artık canavarın dehşetinden değil, okurun kendi içindeki canavarı keşfetmesinden kaynaklanıyordu… Rice’ın fantastik edebiyata getirdiği yeniliklerden biri de aykırı ve uyumsuz doğaüstü karakterlerine anlayışla yaklaşmasıydı."
"1920’lerin kült sessiz filmi Häxan’dan Sabrina’nın tüyler ürpertici maceralarına kadar popüler kültürde cadı imgesinin dönüşümleri: Kendini cadı olarak tanımlayan paganların sayısı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gün be gün artarken, cadılık ve ekolojik feminizm daha uzun yıllar boyunca el ele yürüyeceğe benziyor."
It is only in fiction that immortality is an option and perhaps that is why as one grows older, vampire stories recover their power to scare
İki asırlık bir süreçte halk efsanelerinden gerçeğe, gerçeklerden kurguya vampirin nasıl bir dönüşüm geçirdiğini, akıl-inanç ikircikliliği üzerinden görürüz. Burada dönüşen sadece vampir değil, modern bireyin, uygar insanın doğaüstüne karşı tutumudur...
Nina Auerbach'ın dediği gibi, "Her çağ kendi ihtiyaç duyduğu vampiri benimser." Bu yüzyılın vampiri, şüphesiz insan toplumuna entegre olmanın yollarını arayan bir vampir...
Kurgusal vampir mitine kaynaklık eden folklorik vampirlerin kökenleri kadim çağlara dayansa da, dünyanın onlardan haberdar olmasını sağlayan gelişmenin, Balkan kırsalında filizlenen “18. Yüzyıl Avrupa Vampir Çılgınlığı” olduğu aşikârdır
Artık miadını doldurdu vampir. Onun çağı değil bu çağ. Vampirin altın çağı uzun ve görkemliydi. Ne var ki, bundan sonra ancak kurtadam ya da mumya gibi görülecektir, nostaljik bir sevgiyle yaklaşılacaktır kendisine...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık